Olay, 3 Eylül 2022 günü Meram ilçesi Yorgancı Mahallesi’nde meydana geldi. Mahalle bekçileri, mahalledeki mesire alanında kimlik kontrolü yaparken, 27 ALT 535 plakalı otomobilin sürücüsüne ‘Dur’ ihtarında bulundu. Aracı durduran sürücü Yusuf B. (18), kısa süre sonra uzaklaşmak için gaza bastı. Bu sırada yere düşen mahalle bekçisi Enes Tunç, kalkıp otomobile doğru ateş etti.
Mermi, otomobilin arka koltuğunda oturan boksör Hasan Tekin’in başına isabet etti. Yaralanan Tekin, kaldırıldığı hastanede 47 gün sonra, 20 Ekim’de hayatını kaybetti. Olayın ardından gözaltına alınan bekçi Enes Tunç, tutuklandı. Sürücüsü Yusuf B.’ye ise ‘Ehliyetsiz ve alkollü araç kullanmak’, ‘Dur ihtarına uymamak’ suçlarından toplam 5 bin 924 lira ceza kesildi, otomobil trafikten menedildi.
SİLAH KULLANMA YETKİSİNDE AŞIRIYA KAÇMA
Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturmayla bekçi Enes Tunç hakkında ‘Bilinçli taksirle ölüme neden olma’ suçundan 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı. İddianamede, şüpheli Enes Tunç’un, sürücü Yusuf B.’nin kaçmasını engellemek için ‘Dur bekçi’ diye bağırdığı, şüphelinin buna rağmen kaçmaya devam ettiği belirtildi. Bekçi Tunç’un da kaçışı engellemek amacıyla öldürme kastı olmaksızın havaya doğru ateş etmeyi düşünerek şüpheliyi yakalamayı amaçladığı belirtilen iddianame de ”Ancak aksi sabit olmayan savunmasına göre kendisine mukavemet gösterilmesi üzerine kollarından yaralanması sonucu ayağa kalkmaya çalıştığı sırada kaslarına tam hükmedememesinden veyahut tetiği tam ezememesinden kaynaklı olarak fişek yatağında atışa hazır halde bulunan merminin erken patlaması sonucu, atışı tam ayarlayamadığı ve yapılan tek atışın maktulün başına isabet ederek ölümüne neden olduğu olayda; Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nun 16’ncı maddesindeki hükme gerekli özenin gösterilmediği, olayın oluşu, şüphelinin olay anındaki durumu ve atış sayısı dikkate alındığında, hukuka uygunluk nedenlerinden kanunun emrini yerine getirmede silah kullanma hak ve yetkisinin icrasında aşırılığa kaçarak, yasaya uygunluk sınırının kast olmaksızın taksirle aşılması durumunun söz konusu olduğu, bu doğrultuda şüphelinin üzerine atılı bulunan ‘Taksirle ölüme neden olma’ suçunu işlemiş olduğu hukuki görüş ve kanaatine varıldığı, Enes Tunç’un adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi doğrultusunda, kusurunun ağırlığı nedeniyle taksirle ölüme neden olma suçundan üst sınıra yaklaşmak suretiyle cezalandırılmasına talep olunur” denildi.
‘KASLARIMA HÜKMEDEMEDİM’
Bekçi Enes Tunç, mayıs ayında Konya 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı. Enes Tunç, savunmasında “Aracın açık olan camından sürücüye kontağı kapatmasını ve belgelerini vermesini söylemeyi düşünüyordum. Sürücü aracı sola doğru kırıp birden gaza bastı. Bunun üzerine ben sol tarafımdan dönerek yere düştüm. Ben de toparlanıp ayağa kalktım, sesli ikazda bulundum. İki elimle silahımı havaya doğrulttum ve ateşledim ancak araç kaçtı. Sonra şarjörümü çıkarmak için silahımı elime aldım, bu sırada avuç içimden ve kolumdan yaralandığımı gördüm. Benim silahımdan çıkan merminin araca veya araçtaki birine isabet ettiği konusunda herhangi bir gözlemim olmadı. Olaydan sonra ben hedef alarak ateş etmedim, zaten böyle bir şey mümkün değildir. Kaldı ki aracı hedef alarak ateş edecek ciddiyette bir durum yoktu. Bu nedenle ben hedef alarak ateş etmedim, yetkimi kullandım. Olay günü havaya ateş etmek istedim ama hem olayın şoku, hem de muhtemelen elimden yaralanmış olmam nedeniyle elime ve koluma tam hükmedemedim. Çünkü olay sonrası şarjörü değiştirmek istediğimde kolumda bir his kaybı olduğunu ve yaralanmalar olduğunu fark ettim. Muhtemelen bu yüzden kaslarıma tam hükmedemedim ve kolumu havaya tam olarak kaldıramadan ateş ettim” ifadelerini kullandı.
TAHLİYE EDİLDİ
Mahkeme heyeti, bekçi Enes Tunç’u 5 yıl hapse çarptırdı. Mahkeme, sanığın tutuklu bulunduğu süreyi göz önüne alarak tahliyesine karar verdi. Mahkemenin gerekçeli kararında ise “Sanık Enes’in, cezası tayin edilirken atılı suçun niteliği, mevcut delil durumu, sanığın kusurunun yoğunluğu, meydana gelen neticenin ağırlığı dikkate alınmış ve temel cezası tayin edilirken takdiren teşdit uygulanmıştır. TCK’nın sınırın aşılması maddesi doğrultusunda uygulama yapılırken, sanığın cezasından takdiren 1/6 oranında indirim yapılmıştır. Sanığın eylemini ‘Bilinçli taksirle’ gerçekleştirdiği anlaşıldığından, taksirin yoğunluğu dikkate alınarak cezası takdiren yarı oranında artırılmıştır. Sanığın duruşmalarda gözlemlenen tutumu, eylem öncesi ve sonrası davranışları, pişmanlığının gözlemlenmemesi dikkate alınmış ve takdiri indirim hükümleri uygulanmamıştır. Sanığa verilen cezanın süresi, eylemin ‘Bilinçli taksirle’ işlenmiş olması dikkate alınmış, hakkında seçenek yaptırımlara çevirme, erteleme ve hükmün açıklanmasını geri bırakılmasına hükümleri uygulanmamıştır” denildi.
Kararın ardından Hasan Tekin’in ailesi istinaf mahkemesine başvurdu. Çarşamba günü Konya Bölge İdare Mahkemesi 3’üncü Ceza Dairesi’nde görülen duruşmada, savcı bir önceki kararın doğru olduğunu belirterek mütalaasında aynı kararı yeniledi. Mahkeme heyeti, mütalaaya karşı savunmalarını yapmaları için duruşmayı erteledi.
AİLEDEN KARARA TEPKİ
Eksik yargılama yapıldığını öne süren Hasan Tekin’in ablası Fatma Güvenç, şunları söyledi:
“Bekçi arkalarından ateş ediyor ve eğimli yolda aşağı doğru inerken diz çöktüğünü iddia ederek ateş ettiğini söylüyor. O kurşun, benim kardeşime isabet ediyor. Öyle bir şeyin olması söz konusu değil. Öldürücü nitelikte olduğu zaten ortada, çünkü o kurşun kafasına isabet ediyor. İlk mahkemede apar topar ne olduğunu bile anlamadan tek celsede tahliye kararı verildi. Hangi talepte bulunduysak ret cevabı geldi.”
Olay yerinde keşif yapılmasını istediklerini söyleyen Güvenç, ”Keşif yapılmasını istiyoruz, reddediliyor. Keşif yapılsa, burada tekrar olay canlandırılsa, bu adamın zaten isabet alarak ateş ettiği ortaya çıkacak. Adaletin yerini bulmasını bekliyoruz. Bizim yaşadığımız acıyı başkasının yaşamamasını istiyoruz. Bu şekilde serbest kalmamalı. Bu böyle devam ederse, sadece bizim değil, başkalarının canı da yanacak. Biz üst mahkemeye tekrar başvurduk. Şu anda zaten yargılamamız devam ediyor. Sonuçta ortada bir can kaybı var. Şu anda hayvanlara bile bir zulüm yapıldığında çok fazla ceza alınıyorken, bir insan kaybetmişiz, nasıl bu kadar hafife alabiliyorlar? Bu çok adaletsizce. Kardeşim başarılı bir sporcuydu, hayalleri vardı” diye konuştu.